SOSYAL MEDYA

SOSYAL MEDYA
ulastuzak

12 Nisan 2015 Pazar

Bir Zamanlar Adalar'da

Masumduk, yalnızdık, sıkılmıştık.. Bi telefon uygulaması kadar yakındık birbirimize, ucundan dokunduk ve bulaştık, buluştuk doğru zamanda fakat bu kez yer yanlıştı, kavuşmamız kısa sürdü fakat tatlıydı, unutulmayacak bir hatıra resmi çizildi maziye, edebi bir eser mahiyetinde..
O bebekten, ben beşiktaştan sıkışmış trafiği yararaktan ortaköy etiler kavşağına kadar geldik ve bir otomobilin içinde karşılaştı ilk bakışlarımız. Boğaz köprüsünün altında aşşk kafede yudumladık ilk içkilerimizi birbirimize attığımız ısınma turlarında. Zorluda aynı gün ilk sinema filmi, çıkışta ilk romantik akşam yemeği..
Ertesi haftaya kadar geçen olumsuz hava şartlarına rağmen olumlu flörtleşmeler sayesinde cumartesi güneşi sürprizinin çılgınlığına kapılıp verdik elimizi bostancı iskeleye, soluğu büyükadada aldık. Faytonlar güzel ama hepsi beygir boku kokuyor be güzelim. Oturduk bira kalamara lakin namussuz martı bir anlık dalgınlığımdan faydalanarak gökten süzülerek masamıza daldı ve tabağımdan iki tane halkayı kapıp kaçtı, ona değil de etraftaki kahkahalara çok bozuldum işte.
Üstüne birer kahve içip kaltık yeni hedef burgazada..
Heybeliadayı geçince 5 dakika sonra burgazadaya vardık. Şahin bakışlarımla süzdüğüm adanın sağ tarafında kalabileceğimiz yeri gördüm, o tarafa doğru yollandık, tırmandık, nihayetinde son boş odayı kapmayı başardık.
Heyecan ve coşkuyla ilk sevişmemizi gerçekleştirdikten sonra rakı köşemize indik sahil kenarına. Hava açık, tam parça dolunay, muhteşem bir yakamoz, deniz üstü prüzsüz.. Mezeler bizim kızın süslemesi, masa o biçim. Üşüdük, içtik, devirdik, devrile devrile yürüdük, kalacağımız yere geldik. Bi kez daha seviştik, sonra birkaç kez daha, sonra defalarca..
Sabah olmuş, yani oldu, olayazdı hemen. Ne çabuk doğdu güneş? Kargalar martılarla kovalaşmaya başladı penceremizin önünde ciyak ciyak.. Midemi üşütmüşüm, bir bulantı hasıl oldu sorma gitsin. Hayatımın en zor sevişmesini yaptım, fakat iyi gelmedi desem yalan olur. Duş aldım, kahvaltıya çıktık, kahvaltı tabağımı martılara verdim, çok memnun kaldılar bu ikramımdan. Ben sahile inip çorba içtim, çorbacı kızın anlamsız tribini hiç unutmiycam. Vay be sait Faik bey, siz de o güzelim şiirlerinizi, o muhteşem hikâyelerinizi, hayatınızın romanını bu esrarengiz adada mı yazdınız gerçekten?
Şimdi de dönüş vakti, son olarak kınalıadaya uğrayıp mavi marmarayla şinanayları seyrederek bostancı iskeleye vardık. Hatunun canı kokoreç çekti, yanına da midye tavası dolması, tabi gözü doydu yiyemedi, iyileşen mideme ben atıştırdım birkaç tane ve ayranımı da çektim üstüne mis gibi oldum, kendime geldim.
Hava alanına kadar temden dörtlüleri yakıp emniyet şeridinden yardıran kadınımla iç hatlar girişinde son kez kucaklaştım, kokusunu içime çektim ve biliyorum ki onu çok özlicem, hatta özlüyorum şimdiden.

Halikarnas Şarapçısı

Hiç yorum yok: