SOSYAL MEDYA

SOSYAL MEDYA
ulastuzak

4 Haziran 2023 Pazar

İkibinYirmiÜç - 2023

2007'den beridir bir gelenek haline gelen her yılbaşında yazdığım geçmiş sene panaroması ve gelecek sene beklentileri ile ilgili yazıma bu sene 5 aylık bir gecikmeden sonra devam edebiliyorum. Aslında bu sene bu geleneği bırakma kararı almıştım fakat sıkı takipçilerim ve değerli okurlarım tarafından gelen yoğun istek üzerine bu yazın serime devam etme kararı aldım. Biraz sıkılmışlık biraz tembellik ve yılgınlıktan dolayı böyle güzel bir seyrin devam etmesine manevi olarak katkıda bulunan herkese çok teşekkür ediyorum. ..dedikten sonra efendim, nerde kalmıştık..? Evet, en son 2022 Ocak ayında eski defterleri kapayıp yeni hikayeler yazacağımı söylemiştim. Dediğimi de yaptım hatta biraz fazla hikaye yaşamış olduğumu da farkettim şu an hafızama odaklanınca.. Rapor yazma işlerinden sıkılmıştım. Sancaktepe - Çekmeköy bölgesinde bi arkadaşla emlak ofisi açtım. her şey güzel gidiyordu ta ki enflasyon üstü bir hareketlilik yaşayana kadar.. hergün üst üste gelen zamlar, bu arada gerçekten her gün marketlerde bile fiyat etiketlerinin sürekli güncellenmesine de ilk defa şahit olduk.. gayrimenkul ve araç ilanlarının hergün güncellenmesinden dolayı sahibinden.com sitesine bile ceza gelmişti hatta.. o sıralar yaptığımız satışlar bir anda bıçak gibi kesiliverdi. sonrasında klasik her iki ortak arasında yaşanan gerginlik ve tartışmalardan dolayı ortaklığı bitirdik hatta arkadaşlığı da.. Başka bir şirkette cüzi bir ücretle bu kez benim şartlarımla çalışmaya başladım. Artık sabahlara kadar süren stres dolu raporları yazmıyordum çok şükür.. Kendime kalan daha çok zamanda ise bol bol geziyordum. geçtiğimiz yaz da dahil olmak üzere neredeyse bütün sene tatil modunda geçirdim diyebilirim.. Yazdan sonra girdiğimiz son baharda dansa başladım. Tabi modumu yükseltince çekim yasasındaki pozitivist rüzgârları yine arkamda hissetmeye başladım. Baba dizindeki ilk devamlı işimden sonra sipahi dizisi ve küçük bir gün ışığı dizindeki devamlı rollerimle buluştum. Salsa ve Bachatada ise aradigim ruhu bulamadım. Oyunculuk tutkum yine diğer sanat dallarındaki heveslerime galip gelmişti.. Şubat ayındaki malumunuz depremden sonra ise dansı tamamen bırakıp daha çok yazma işlerine giriştim. Tiyatromun kurucu ortağı Atilla ile çılgın projemizi yani bir dizi senaryomu yapımcılara sunmaya başladık. Tabiki yine bildiğiniz gibi çok kısa süre önce içinden geçtiğimiz seçim sürecinden etkilenmedik desek yalan olur. Bu süreçte hem konumuzdan hem de dönemsel iş olmasından dolayı ekonomik sebepler ziyadesiyle başka yapımcılarla görüşme kararı aldık ve yine zamanla rötuşlar yapmaya devam ettik. inşallah yakın zamanda bu işte de muvaffakiyetimiz çok güzel sonuçlanacak ve sizin de çok keyif alacağınız bir dizi ortaya çıkacak. Bunun da buradan müjdesini vermiş olayım. Ayrıca bir müjde de müzik sektöründen olacak.. Müzisyen dostlarım Taylan ve Sinan kardeşlerime iki güzel şarkı yaptık. Sinan'ın Zincir şarkısı yayınlandı, Taylan'ın şarkısı da 9 Haziran'da çıkıyor inşallah.. Bu süreçlerde 12 sene önce İzmir'de yazdığım bir şiiri besteleyen Sinan kardeşim çok güzel bir şarkı ortaya çıkardı ve Taylan'la beraber beni söylemeye ikna ettiler. Yakın zamanda onu da tarafımdan dinleme şerefine nail olacaksınız inşallah. Bu müjdeyi de verdikten sonra son olarak oyunculuk kariyerimdeki büyük değişime hazırlanın diyorum. Heyecanla beni takip ediniz, birlikte çok keyifli bir sene geçiricez, Herşeye RAĞMEN çok eğlenicez. Seneye görüşmek üzere canlarım :))

31 Ocak 2023 Salı

Şahmaran


Yılanlar mı daha korkunç?

Yoksa yalanlar mı daha iğrenç?

Bedenimi sokan eğreti bir yılan

Ama kanımı zehirleyen 

Sübhan bir yalan..

Dayan yüreğim 

Az kaldı dayan..

Katarakt bi kehanet bu 

Etrafını saran duman.

Karşımda duran sadece

Zavallı bir Şahmaran..


Ulaş Tuzak 


31 Aralık 2021 Cuma

İkibinyirmiiki 2022

 Aldı başını gidiyor seneler bu nasıl bi hız kardeşim yahu.. bu hıza ayak uydurmaya çalışırken atlıyoruz kaçırıyoruz bazı şeyleri.. ne yapıyoruz biz neredeyiz şuan? Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım??

2007den beri yazıyorum nasıl geçtiğini.. şimdi sıra geldi 2021 in nasıl geçtiğine.. 

İstanbul'dan çıkıp Bodrum yolunu tutmuştum yine. Kendimi rejenere edip güzel dileklerle döndüm İstanbul'a. Bir yandan ekspertiz işi yapıyor diğer yandan yine oyunculuk işleri kovalıyordum. Bir yandan da Nisan ortalarına kadar zoraki bir ilişki yürüttüm. Mayıs'ta yine 3 hafta bi kapanma olmuştu. Yine Bodrum'a gidip açılmıştım ben de tam tersine. Ordan dönüp geldiğimde bi Çanakkale macerası yaşadım ve İstanbul'da yeni bir ilişkiye başladım. Bütün yaz çok hızlı bir aşk hikayesi yaşamıştık. İzmir Bodrum bölgesinde ayak basmadık anı bırakmadık yer kalmamıştı. Sonra İstanbul'a dönünce hiç şaşmaz sıkıntılar boy göstermeye başladı. Birbirimize batmaya başladık sanırım. Hal böyle olunca ayrılık da kaçınılmaz oluyordu her seferinde olduğu gibi.. işten de sıkılmıştım, işi de bıraktım. Bir süre doğaya bıraktım kendimi. Ormanlarda yürüyüp boğazda balığa çıkmaya başladım. Oyunculuk için bir takım aksiyonlara giriştim. Doğaçlama tiyatro işinin hazırlıklarına başladık. Çok başarılı ve tanınan bi cast direktörünün atölyesine katıldım. 2022 için tükenen enerjimi tazeledim. Yeni yıla bomba gibi girmeye çok hazırım. Yeni iş yeni projeler yeni aşk ve yeni hayallerle yeni hikayeler yazacağız bu sene.. 

Takipte kalın hoşçakalın.. :))

18 Aralık 2021 Cumartesi

İstanbul Taraflarında

Yürüyorum ıslak kaldırımda 

İstanbul'un bir tarafında 

Bir tarafım deniz, bir tarafım sensiz 

Çığlıklar atıyorum 

İstanbul'un her tarafında 

Bir taraf boğaz, bir taraf avaz 

Yüzü geliyor aklıma her adımımda 

Issız sokakların kenarlarında 

Bir tarif istiyorum sokak kedisinden 

En grisinden.. 

Takip ediyorum, kaybediyorum 

İstanbul'un zor tarafında kayboluyorum 

İçmek geliyor nedense yol alıyorum 

İstanbul'un bar tarafında parlatıyorum 

Kısık üşümüş bir ses çınlıyor, kalkıyorum 

İstanbul'un mor tarafında saklanıyorum 

Sabahlıyorum, ayrılıyorum 

İstanbul'un diğer tarafında 

Yeni bir hayata başlıyorum.















1 Ocak 2021 Cuma

ikibinyirmibir 2021

2020'nin ilk ayları yeni proje planları ve arayışları ile geçiyordu, programdan çıkmış, dizi ve reklam işleri almaya başlıyordum, bi kez daha taşındım, artık mecidiyeköy'deydim, daha 2 hafta olmuştu ki, hatta tiyatro işlerine de tekrar hazırlık yapıyordum ki, 2-3 günde bir dizide çalışıyordum ki, pandemi belası geldi çattı. istanbul'a giriş çıkış yasağı gelmeden 1 gün önce ailemin ısrarına dayanamayarak, şu an iyi ki diyorum, bodruma gittim. yaklaşık 2,5 ay orman, deniz vs gezdim durdum. sokağa çıkma yasağını hiç hissetmedim. mayıs sonu gibi telefon çaldı, bir dizi işi için istanbula döndüm, o hikayeyi de biliyosunuz zaten, ondan sonrasını da yazdım, sonrasını da biliyorsunuz hatta, ondan sonraki ikişer aylık dönemleri de yazdım, okuyanlar biliyor ve şu an geldiğim nokta, dijital olarak oyunculuk işleri kovalayan, geçimini gayrimenkul eksperliği ile sağlayan, istanbul'da bir evi bir arabası olan, rahat, huzurlu, sağlıklı, mutlu, güçlü, başarılı, şanslı, keyifli bir halde yaşayan orta yaşa gelmiş bir adamım. görünürde yirmilerin sonlarına doğru, enerjisel olarak yirmilerin ortaları, coşkusal olarak yirmilerin başları, ruh olarak da teenage yaşlarda hisseden biriyim. aklımın duygularımın ve karakterimin birbiriyle kesişim noktasındayım. hayatımın ağırlık merkezindeyim. oldum mu artık demeliyim? onu hala bilemiyorum ama yenebilir kıvamdayım diyebilirim şüphesiz.
şimdi gelelim yeni yılımıza, 3 gün tatil ve 4 gün yasak olmasından dolayı istanbul'dan basıp bodruma geldim. değişikliğin olumlu enerjisini yaşıyorum. yeni yıldan çok ümitliyim, her şeyin olumlu olacağını düşünüyorum. güzel düşündükçe daha da güzelleşiyor her şey gözümde, algılarım güzelliklerle şekilleniyor. sanat görüyorum, sanatsallaşıyorum, sanatı yaşıyorum. işlerimi sanat rotasında tekrardan şekillendiriyorum. dijital piyasaya ayak uydurmak için yeni projeler, yeni aksiyonlar içerisinde bulunmaktayım. bu dijital denize bi olta sallamaktayım, belki bikaç balık da biz tutarız belli mi olur..
değişen dünya düzenini artık somut olarak göreceğimiz, yaşayacağımız hatta dijital çağ olarak bir çağ değişimini kesin çizgilerle ayıracak bir yıla giriyoruz, hatta girdik bile. bi de şu pandemi yasak vs muhabbetlerinden kurtulursak, değmeyin keyfimize. çok tatlı hayallerim var, onları bu sene gerçekleştiriyorum. kendi gerçekliğimi yaşamaya başladım. izleyenler görüyordur değişimi mutlaka. inanın ben bana söylenenlerin belki yarısının bile farkında olamıyorum bazen, ama hepsi de olumlu yorumlar. bu çok güzel bir duygu, başarıyorum demekki, başarılıyım demekki.. gerçekten neredeyse megaloman sanıcam kendimi.. o derecedeyim şu anda. neyseki ayaklarım yere iyi basıyor, güzel eleştiriler karşısında uçmayacak yaştayım. biliyorum bunların itici gücünü çok iyi kullanıcam, çok daha fazla şeyler başarıcam. şu an yapacağım aklımdakileri anlatmakla bitmez. ikibinyirmibir biter, benim enerjim coşkum bitmez. ikibinyirmiiki yazımda bunun kanıtı olacak zaten. o halde siz en iyisi beni tüm sosyal mecralardan takip edin. bu yükselişe birlikte şahit olalım. seneye görüşmek üzere esen kalın, hoşça kalın, dostça kalın..

18 Aralık 2020 Cuma

Gece Gece

 

Geceyi dinliyorum, bir de yağmurun sesini.. kışın ortasında kuş cıvıltıları.. ıslak zeminde ıssızlıği bozan bir araba geçiyor sonra ve ağacın dallarından yere düşen damlaların patırtısını duyuyorum, kalkıyorum yataktan yine uyuyamadım.. Bir buçuk saattir askeri eğitimde gibiyim, sağa dön, sola dön, tanrım bu yataklara durgunluk veren geceler ne zaman bitecek! ıssızlığa biri ıslık çalıyorum, gece gece şeytanları toplayayım bari diyorum başıma üşüşsünler.. onlar da yoklar, onlara da mı sokağa çıkma yasağı var acaba?  peşinden koşarak geldiğim tatlı hayallerimin eşiğindeyim şu an.. belki bu bir doğum sancısı çektiğim, sabahı müjdeleyen hızır'ın beşiğindeyim.. sabahın beşindeyim.. tutunduğum bir dal oyuncak var elimde yalnız, neyse ki adı tükenmez kalem ve iki satır yazabileceğim bir kağıt var yanında tüketeyim diye, o da sararıp solmuş yazık, dijitalleşen dünyada belki de son ajanda 5 sene öncesine ait.. dert ortağım oldu gecenin bu saatinde bana, aferin ona..yarın o da dijital medya da yerini alıcak nasıl olsa.. (Şiir Instagramda..)