SOSYAL MEDYA

SOSYAL MEDYA
ulastuzak

22 Mart 2009 Pazar

Gecenin İçinden



Saatler geçiyor olsada,
Gecenin içinden akması kadar
Sert bir anı yoktur zamanın..
Geceler zamanı kendisine hapseder öyle yavaşlatır,
Duyguları mahkum eder öyle yoğunlaştırır ki;
Eğer gece ruh haliniz iyi ise daha iyi
Kötüyse daha kötü hissettirir size.
Çünkü duyguları derinden yaşarsınız geceleri..

Ulaş Tuzak

21 Mart 2009 Cumartesi

Aşka Gelme



Bil ki sevmiyorum seni artık gelme
Tükettin kalemimin mürekkebini gelme..

Yarattığın buz dağlarını yıkmana gerek yok
Erimez gönlümdeki bu buzlar artık gelme..

Kırılmış gönül eskisi gibi olmaz, bilmiyor musun?
İzlerini silmeye niyet edip sakın ha gelme..

Rüzgarlar alıp götürsün seni daha da uzaklara
Ben görmek istemiyorum seni, inat edip te gelme..

Sınırlarını ihlal ettin aşkın, mülteci oldun sende
Anayurdundan kaçarak umut edip gelme..

Sonsuzluğun telaşı sarmışsa bedeni, kimse sınır koyamaz
Sınırlarını aşmış yüreğin bikere, yeniden sınır koymaya gelme..

Yarınların şevkatli kolları ısıtır beni, sığınırım yarınlara
İçer içer şarabımı yazarım, yazılarıma nokta olmaya gelme..

Ebediyete kadar yolum var benim, yolumu iyi bilirim
Bedenimi gömerim yine devam ederim, beni yoldan çıkarmaya gelme..

Dağılıyor düşüncelerim artık başka beyinlere doğru
Birine değer nasılsa, anlar o beni, sana gerek yok gelme..

Bir tek semazen dönmezse etrafımda aşkın şarabıyla
Ben ölmüşüm demektir ki boşuna zahmet edip dönmeye gelme..

Ulaş Tuzak

16 Mart 2009 Pazartesi

Doğum Günüm (16 Mart)

Doğum günüm bugün benim..
Sevinsem mi, üzülsem mi ?
Vallahi bilemedim..

Bir etrafıma baktım, bir kendime
Dedim niye yahu, niye?
Ben niye doğdum?
Cevapsız bir soruyla yaşıyordum çünkü,
Anahtarı kaybolmuş kilitli bir sandık gibi..
İçinde ne var diye düşünürken ben
Geçip gidiyor ömür gözlerimin önünden..
Ya bi nedeni varsa gerçekten?
Asla bilemem ki birgün ölmeden..
Ama anlamı yok sandıktaki ganimetlerin
Sen öldükten sonra ortaya çıkmasında..
Cevabını aramıyorum bu sorunun
Sadece yakıştırıyorum kendi kendime..
Bana güzel gelen nedenleri
Sıralıyorum ardı ardına..

Ben doğdum çünkü;
Soyumu devam ettirmek için..
Ben doğdum çünkü;
Susadığımda suyumu içebilmek,
Acıktığımda yemeğimi yiyebilmek için..
Ben doğdum çünkü;
Oyunumu oynayabilmek için arkadaşlarımla..
Ben doğdum çünkü;
Okuyabilmek, yazabilmek için..
Herşeyin farkında olabilmek için..
Ben doğdum çünkü;
Paylaşabilmek için sahip olduklarımı..
Doğdum çünkü;
Sevmek, aşık olmak için..
Menfaatsizce sevişebilmek için..
Evet doğdum ama;
Yaşayabilmek için özgürce..

Şimdi özgür müyüm?
Vallahi bilemedim..

14 Mart 2009 Cumartesi

Tiyatro Neden Güzeldir?

Önce güzeli tanımlayalım.. Güzel nedir?
Güzel izafi bir olgudur, güzellik bakanın gözündedir. Güzel ile ilgili yorumları ortaya çıkaran etmenlerin büyük bir kısmı insanlarda olduğu halde, insanlar bu yetkinliklerini nesnelere yönlendirirler ve güzeli yaratan özellikler sanki o nesnenin özelliğiymiş gibi farzederler. Bu da doğal olarak güzelin göreceliliğine yol açar.
Güzelin yarattığı haz, hayal gücümüz ile düşünme gücümüzün uyuşmasından oluşur.
Güzellik; bi varolana, tutuma ya da davranışa, onun hoşluğunun yansıtılması demektir.Hiçbirşey varolarak güzel değildir.Bu düşüncenin ona yansıtılması onu güzel yapar.
Bugün herhangi birşeyi güzel sayabilmek için öncelikle ilgilendiği kişide bir haz uyandırması gerekir. Daha sonra bizde bir estetik kaygı yaratması ve bize bir iletide bulunması gerekir.

Buradan hareket edersek, Tiyatro neden güzeldir sorusuna daha kolay sebepler bulabiliriz..
Peki neden güzeldir Tiyatro?
Tiyatro öncelikle, tiyatro yapmaya başlayan insanlar için bir eğlence aracıdır.. Bir sosyal ortamdır tiyatro. Daha sonraları, oyuncu adayları kendi gelişimlerinin farkına vardığı andan itibaren tiyatroyu sahiplenmeye başlar. Hele bir de, sahnede seyirci önüne çıktığı zaman ve o alkışı aldığı zaman kişisel saygınlık konusunda kendini ispatlama tutumuna girer ve bu andan itibaren tiyatro, onlar için psikolojik bir ihtiyaç haline gelir. Vücut için uğuşturucu etkisi yapar. Bu yüzden, uğuşturucuda olduğu gibi, vücudumuzda hoş etkiler bırakan bir olguyu tekrar yaşamak için tiyatro güzel gelir bize. (tiyatrocular açısından söylüyorum)
Seyirci açısından bakarsak tiyatro, televizyondan daha gerçektir, samimidir, estetiktir, güçlüdür. Bu güç te, algıda iyiye işarettir. Tiyatro.. bu yüzden güzeldir..
Tiyatro yön verir, hayatın görülmeyen, bilinmeyen, belki de farkedilmeyen basit yönlerini bize gösterir ve ders almamızı sağlar. Bizi uyarır. Bu yüzden de güzeldir.
Tiyatro, bir ülkenin, bir bölgenin ve o yörede yaşayan halkın kültürünü yansıtır. Bu da bir güzelliktir..
Tiyatro, bir yaşam tarzıdır. Yaşama tutunma aracıdır belki de.. En güzeli de budur bence..