SOSYAL MEDYA

SOSYAL MEDYA
ulastuzak

20 Kasım 2010 Cumartesi

yolculuk anları..

her yolculuk yeni bir macera ve her yeni macera başka bir hikaye. her hikayede olduğu gibi bu hikayede de bir takım karakterler var ve bu karakterler hemen yanı başınızda..
tren yolculuğu benim için küçüklüğümden beri bir fenomendir.. özellikle de bandırma-izmir arası çok fazla haşır neşir olmuşumdur. .
yine biletçi vagonun kapısından girdi içeri ve
-'evet biletleri görelim..'
-buyrun..
- kaç yaşındasınız efendim
-27
- ozaman size cezalı bilet kesicez
- neden?
-genç tarifemiz 26 yaşına kadar geçerli, o yüzden aradaki farkı ödemeniz gerek
- fark ne kadar peki?
- 3,5; 3,5; 7 lira ama cezalı 2 katı oluyor 14 lira..
- cık cık cık...
cezalı bileti yazıp iki gencin eline tutuşturdu..
- evet beyfendi alayım
gencin biri 20 lirayı gönülsüzce ve bir o kadar da çaresizce biletçiye uzattı..
-buyrun..
'evet efendim siz' diye geldi yanıma ve çıkarıp gösterdim biletimi..
- kaç yaşındasın sen
- 24
- hmm..
- internet var mı acaba
- yok
biletçi arkalara doğru aynı şekilde biletleri kontrol ederek ilerledi.. Birkaç dakika sonra vagon kapısı açıldı ve içeri yiyecek içecek satan görevli girdi elinde arabasını ite-çeke sürüklüyordu.. yanımdan geçerken, 'birşey alırmıydınız beyfend'i dedi.. böyle birşey beklemiyordum çünkü daha önceleri hiç birebir böyle soru sorarak satış yapmaya çalışmamıştı. Şaşırdım ve 'hayır sağolun' dedim kısık sesle..
Biraz önce biryerlerde durmuştuk, izbe bir durak olsa gerek ki neresi olduğunu hatırlayamadım.. ayrıca bir o kadar da dikkat dağıtıcı unsur var ki ne bir kitap okuyabiliyorum ne de bir ders çalışabiliyorum.. kulaklıkla film mi izlesem ki acaba diye düşünmüyor değilim.. önümde arkamda yanımda ve vagonun çeşitli yerlerinde o kadar fazla çocuk var ki,seslerinden duyduğum rahatsızlık beynimin her kıvrımından titreşerek geçiyor ve sinir ağlarımın gerilmesine neden oluyordu.. bir an sakinleşmek için camdan dışarı baktıysam da bu kez bir takım garip insanların koltuk arkasındaki ayaklıkları gıcırdatması ve hasta insanların öksürüp tıksırmaları per perişan etmeye yetmişti beni..
-anneeee... anneee..
-aaaaanneeee..
-sussssss, şşşşş...
- ben arkadaşla oynucam anne
-otur düşersiniz
-arkada oturucam anne
-tamam oturun ama ..
-tamam..
anne ve babası konuşmaya başladılar aralarında;
-tabi sıkıldı çocuk
-napsın berke de orda
-yan yana yer bulamadık ki..
arkadan teyzelerin sesleri ilişiveriyor;
-bandırmadan mı
-evet siz
- biz de çocuk okutuyoruz...
yine yanımdaki aile;
-ben cips yicem anne
-senin paran çok mu, onlar yemişler
-..
her neyse ben eniyisi bu kalabalık ve gürültü içerisinde kulaklığımı takıp ilginç bir olay olana kadar film izleyim diyorum..

ulaş tuzak

Hiç yorum yok: