SOSYAL MEDYA

SOSYAL MEDYA
ulastuzak

23 Kasım 2010 Salı

Sabr-ı Aşk




Yeter demeye dilim varmıyor ki yetmez çünkü hiçbir zaman
Bugün nefret ediceksem de yarın yeniden sevicem ki
Neden bırakmayı seçiyorum, ya da kaçmayı ne gerek var?
Otur sabret, düşünme dayan.. yalandır gerisi vallahi yalan
Bütün dertlerin devası sadece bir anlık zamandır zaman..
Ne kalır ki geriye senden başka bana düşünmekten başka
Düşler birleştirir bütün yaşadıklarımı yeniden ve çıkartır karşıma
Hem de en rahat, en huzurlu bulmam gerektiğinde kendimi
Tam gece yarısı uykumun ortasında..
Yahut belki bunda vardır bi hikmet yada bilmediğim bir gizem, hayret..
Zikret, hisset biraz daha dayan sabret ha gayret olgum
Sallandıkça, sarsıldıkça dolar, doldururken fark etmediğimiz bütün boşluklar..
Tanrı’nın işine akıl sır ermez ki bu aşk’ta Tanrı’nın eseri değil mi?
Her işte bir aşk varsa nasıl çözebilir insanoğlunun küçücük aklı bu gizemi?
Gizemli olunca merak edersin, gizem varsa o işte peşinden gidersin
Gizemi çözmek için harcarsın kendini belki paralarsın ama pes etmezsin yine de..
Bir tutkudur bu arayış, cazibeli bir kadın gibi sürükler peşinden
Gece gündüz demez, dinlemez seni, uyku girmez gözüne bu yolda
Geçmez zaman don yemiş nehir gibi kalakalır olduğu yerde
Ya sabır, ey sabır, of sabır, puf sabır, ah ulan sabır..
Tanrım bana her şeyden çok, en çok ver sabır..
Beklemek her insanın harcı değildir, özellikle bilinmezliği beklemek gerekirse
Nereye kadar, nasıl, neden beklediğini bilmeden ve sorgulamadan artık
Bir taş gibi, ağaç gibi, mağradaki derviş, mezardaki ermiş gibi bazen
Unutmak ta yok hani hatırlamakta, bazen hatırlanmakta..
Belki unutulmakta var çoğu zaman ama yılmak yok hiçbir zaman..
Yolunu kaybetmiş göçmen kuş gibi bilinmezliğe uçmak neyse
Aşkı beklemekte odur işte, ümitsizce, çaresizce son bir umutla belki de..
Kanatlarını açmış, kanatlanmışsa coşmuşsa, uçmaya hazırsa gönül işte o da aşktır
Ona karşı koyamazsın zaten ama hemen uçma bekle
İlk kez uçmaya hazırlanan yavru serçe gibi düşüverir kırarsın kanadını
Yaralısın zaten bekle, emin olmadan tekrar bırakıverme boşluğa yeniden kendini
Gözlerim bu iki çift gözetçi hep o yolda bekçi gibi sabırla bekliyor
Aklım hiç uyumayan nöbetçi volta atıyor etrafımda geceleri
Kalbim uslanmaz bir gazeteci, suç olduğunu bile bile yazıyor yine izinsizce..
Bütün ilacım sabır bu gece de, yine sessizce yatağıma gitmeliyim
Uzanıp uyumaya çalışmak, oturup yazmaya çalışmaktan kurtulmak gibi
Uyumak yazmaktan kaçmak, yazmak düşünmekten kaçmak, düşünmek te uyumaktan..
En iyisi mi kaçmaya çalışmadan kurtulmak bu da aşkı bulmak demek
Peki ya aşk ta bir şeyden kaçmak içinse o zaman ne olucak?
Hep kurtulmak için bir şeylerden kaçmak zorunda mı kalıcaz
Yaşamak için öldürmek gerek kuralını uygulamalıyız belki de
Ben yoruldum kaçmaktan, kovalayanı öldürmek daha kolay
Cesaretim var benim artık hiç öldürmesem bile
Nefs-i müdaafa hakkımı kullanmam gerekir diye düşünüyorum
Bir çocuk oyunu gibi grav grav grav..
İşte her şey buraya kadar, artık kaçmak yok, kovalanmak ta..
Artık özgürlük var, korku yok..

Ulas Tuzak

Hiç yorum yok: