SOSYAL MEDYA

SOSYAL MEDYA
ulastuzak

31 Aralık 2008 Çarşamba

İKİBİNDOKUZ




Nasıl anlatsam size geçen yıllarımı, neler yaptıklarımı.. Yıllar o kadar acımasız ki, sizin durumunuzla hiç ilgilenmiyor, hiç beklemiyor.. Hani kendimizi tavşan sanırız da hızlı yaşamaya çalışırız ya, işte yıllar da bir kaplumbağa gibi yavaş yavaş gelip bizi geçiyor sinsice..
Birden kendimize gelip bir bakıyoruz ki, o güzelim toz pembe yıllarımız, arşivlenmiş raflarda, tozlu sararmış sayfalara dönüşmüşler bizden habersiz..
Hüzünlenmemek elde değil bana kalırsa. Yeni yılın kesin olmayan getirilerini tartışıyor herkes, lakin geçen yılların bizden götürdüklerini hiç kimse konuşmuyor nedense..
Umutlu gözlerle bakabilmek ister her insan geleceğe belki çaresizce ama unutmamalıdır her gelenin gideni aratacağı gerçeğini..
Sonuçta ikibinsekiz yılı bizde artı ve eksileriyle neler bıraktı, bunu analiz etmeliyiz ve kendimizi ikibindokuz yılına böyle hazırlamalıyız.. Yoksa herkes klasik köhne beklentiler içinde sağlık, mutluluk ve huzur ister.. Tabiii 'Aşk'! ta..

Okurlarıma kısaca şunu söylemek istiyorum; ikibindokuz yılında önce kendimizi, sonra ailemizi, sonra arkadaşlarımızı ve komşularımızı, daha sonra toplumumuzu ve dünyamızı olumlu yönde etkileyecek üretimlerde bulunalım..
Tüketim toplumu içerisinde salmışız kendimizi gidiyoruz bilinmeyen karanlık bir geleceğe doğru. Geleceğimizi aydınlatmamız için, artık üreten bir toplum olmalıyız, kadınıyla erkeğiyle, genci ve yaşlısıyla, tüm toplumumuzla o eski kurtuluş savaşı dönemlerindeki gibi aynen, belki daha fazlasıyla..
Henüz geç kalmış sayılmayız, zararın neresinden dönülürse kardır sevgili dostlar..
Üretmeye İKİBİNDOKUZ da başlıyoruz ve üreten bir toplum oluyoruz..
Kolay gelsin!