SOSYAL MEDYA

SOSYAL MEDYA
ulastuzak

28 Mayıs 2011 Cumartesi

Q7 KAPTAN KARTAL ŞAMPİYON..!!




Takımda Ernst ve Sİmao dışındaki bütün 30 yaş üstü oyuncularla vedalaşılmalı ve takım kaptanı Quaresma yapılmalı.. Tıpkı Delgado'ya uygulanan taktik Quaresma'ya da uygulanmalı, böylece Quaresma'nın daha sorumlu daha disiplinli olması sağlanır, ayrıca takıma da daha fazla sahip çıkar ve daha dikkatli ve daha yararlı olur takım için..
Şu an yapılan transferlerile takım baya bi gençleşecek ve üstelik Tayfur hoca ile sanıyorum takım yeni bir iskelet yapıya kavuşacak.. şu an takım yeniden inşaa ediliyor, o yüzden bu yeni inşaa aşamasında İbrahim Toraman'a da yol verilmeli diyorum.. Bu yeni vizyon da kaptan kesinlikle Quaresma olmalı.. Bu fikrimi destekleyenler çok fazla olacaktır diye düşünüyorum, bence bunu bir kampanya haline getirelim ve bir şekilde güçlü bir sesle yönetime kadar bunu duyuralım istiyorum..
Quaresma ile beraber tam bir Q7 çetesi oluruz bence.. Bu takımın böyle bir coşkuya ihtiyacı var ve özellikle avrupa'da Beşiktaş'ın fanatiklerini ve Beşiktaş sempatizanlarını artırır diye düşünüyorum.. Düşünsenize, Q7 ve çetesi diye anıldığımızı avrupa''da bence hoş olur :))

ULAŞ TUZAK

20 Mayıs 2011 Cuma

Ruh&Beden İkilemi




Arzuladığım bedenler, özlem duyduğum ruhtan yoksun
Ve aşık olduğum ruhlar da, şehvetli bedenlerden..

Sevişmek; ya beden ya da ruhla olmaz
Birisi eksik kalırsa yürek tatmin olmaz..

Bedenler birbirine değmeden sevişemez
Birbirine çok değen ruhlar da geçinemez..

İnce bir çizgidedir ruh-beden ikilemi
Bir ip cambazı gibi yürüyeceksin arasında
Ne fazla yakın ne de fazla uzak durucak
Tereyağından kıl çeker gibi ayırıcaksın ikisini

Çok dikkatli olucaksın yani severken
Ne şişi yakıcaksın ateşinde, ne de kababı..


Ulaş Tuzak

16 Mayıs 2011 Pazartesi

ALKOL-LARINI SAR BOYNUMA..



Yeter be! bi insanın öksürüğü de sekiz gün sürer mi canım? içim dışıma çıktı artık yeter.. gözlerimden yaş geliyor öksürürken, uykumdan uyandırıyor meret şey.. pastil aldım, otlar kaynattım, ıhlamur demledim, limonlu portakallı (c vitaminli) içecekler tükettim, bol su içtim vs.. bana mısın demedi. olmadı doktora gittim; dedim böyle böyle, durum bundan ibaret.. o da aldı eline kalemi reçeteyi başladı karalamaya işte şu ilaç şöyle şöyle, bu ilaç böyle böyle, hadi git güle güle..

bi sprey, bi ağrı kesici, bi toz eritme ilaç, bi de antibiyotik yazmış kör olmayasıca doktor hanım.. insan bi sorar değil mi alkol alıp almadığımı. niye yazıyosun kardeşim öyle kafana göre? alkol alan var almayan var değil mi? her neyse bizimki yazmış bikere aldık mecburen eczaneden başladık kullanmya, hemen geçsin de kurtulayım diye şu hastalıktan ve öksürükten en önemlisi.. gelir gelmez eve içtim tüm ilaçları ve başladım beklemeye..

bir gün geçti öksürük devam, 2 gün geçti devam, üç gün geçti devam, 4 gün geçti.. baktım olucak gibi değil hem antibiyotik kullanıyoruz hem de içki içemiyoruz bu yüzden ama bitürlü öksürük geçmiyor arkadaş, ne kadar da inatçı bişeymiş bu böyle? herneyse dedim artık 1 haftayı geçti, benden günah gitti.. bu alkolsüzlük beni çok üzdü.. hem ilham gelmiyor hem de yazamıyorum, o yüzden canım da çok sıkılıyor aslında. bugün bu işe bi son verme zamanı geldi diye düşündüm ve ver elini alsancak dedim..

şansıma hava da güzeldi. kordon da inceden esiyordu ama farketmez, bütün izmirliler yine dökülmüşler çimlerin üzerine, bi götlük oturacak yeri zor bulduk desem yalan söylemiş olmam.. biraz deniz havasını çekince ciğerlerime, dedim oğlum daha ne duruyorsun, hadi yürü içmeye.. bizim ati de bu lafımı bekliyormuşçasına elindeki kola şişesini çöpe attı, ben de portakal suyunu yarım bırakıp kalktık gittik bir cafeye.. bi de öyle acıkmışız ki, orta boy pizzaların yanına 3'er şişe birayı indiregandiledik ve bu gecelik yolumuzu bulduk böylece.. bütün adisyonu yine bizler için üstlenen değerli arkadaşımız nurcan hanıma da çok teşekürlerimi sunuyorum.. iyi geceler, mutlu kafalar..

Unutmayın Alkolsüz Güç Güç Değildir..!

Ulaş Tuzak

6 Mayıs 2011 Cuma

Serseri Oğlundan Annesi'ne Mektup..




Annem,

Bugüne kadar o kadar çok şey yaşadım, o kadar çok şey düşündüm, o kadar çok yazdım ki, bir de baktım bunca şeyin arasında seni ne kadar çok ihmal etmişim..'yazıklar olsun' desen haklısın.. şu an utanıyorum, çok utanıyorum kendimden, senin gibi güzel bir insanı gereksizce üzdüğümden.. her ne kadar kızsan bağırsan, yaptığım işleri, hayat tarzımı beğenmesen de, yine kıyamıyor o yufka yüreğin bu serseri yavruna.. atsan atılmıyor, satsan satılmıyorum değil mi? ah, sanki bu yaptıklarını su istimal ediyormuşum gibi geliyor bana.. ama öyle değil annecim, sakın öyle düşünme, sadece senin beklentilerini karşılayamadığım için mahçup oluyorum karşında ve bu yüzden her fırsatta seni arayıp anlatamıyorum öyle havadan sudan.. çünkü benim havamı suyumu sevmiyorsun sen, istemiyorsun biliyorum ama ben böyle yaşamayı seviyorum..

Herşeye rağmen bana nasıl katlandığını, saçını süpürge ettiğini,, üzerime nasıl titrediğini çok iyi biliyorum annecim.. o kadar kötü günlerden buralara kadar getirebildin beni, ne yapsam emeğinin karşılığını ödeyemem.. aklıma geldikçe yaptıkların yutkunuyorum hala, boğazım düğümleniyor, ağlayacak gibi oluyorum.. başka kim yapabilir bunu bana kim? sen bir kahramansın anne, sen bir süper kahramansın hayatımda tıpkı babam gibi..

Senin gibi iyi niyetli, pamuk yürekli, onca şeye rağmen hala karşılıksız sevebilen birini nerden bulabilirm ki başka? Sana yaptıklarımın 10'da 1'ini bi kıza yapsam beni hemen terkediyor biliyor musun anne? kimse bana senin kadar katlanamıyor anne, kimse sabredemiyor, hiç kimse senin kadar sevmiyor anne..

Biliyor musun, aslında gerçek aşkın peşinde koşmak, onu aramak boşuna anne.. çünkü gerçek aşk sensin anne, gerçek aşk bitane olur yürekte.. ben senin gibi bir kadın bulamadım, halen sana aşığım seni çok seviyorum annem.. Anneler günün kutlu olsun..!

Ulaş Tuzak

5 Mayıs 2011 Perşembe

Halbuki..

her yer yemyeşil oldu
ağaçlar dal, dallar yaprak doldu..
bi güneş açtı, bi yağmur yağdı
bi kuşlar öttü, bi horoz öttü
mazinin üstünü zamanın örtüsü örttü..
gönül kah neşelendi, kah hüzünlendi
ocağa koyduğum çay sanırım demlendi
demli bir çay derdime iyi geldi..
yanına bi de üzümlü kek yapan olsa
ne iyi ederdi, nasıl güzel gelirdi..

havanın kokusu değişti
çiçeklerin ve yaprakların..
hayvanların sesi değişti
kedi,köpek ve kuşların..
gecelerin rengi değişti
bedenlerin ve ödedikleri bedellerin..
halbuki değişmeyen iki şey vardı
masum hayallerim ve senin gözlerin..

ulaş tuzak

2 Mayıs 2011 Pazartesi

masal gibi bişey..

saçmalık, sapanlık, karanlık, karamizah ve sersemlik
serseri saatler, yalan dolan mazeretler ve gevezelik
espiriler, gırla komedi, eğlence haz ve çakırkeyflik
nedir bu sendeki naz ve bendeki hayalbazlık
kandırmaca, aldatmaca, illüzyon ve sihirbazlık
beklenmeyen cesaret ve zamansız atılganlık
hayalkırıklığı, isyankarlık ve sahte kahramanlık
bulutlar kapkara, hava ağlamaklı ve hüzünlü şafak
çiğ düşmüş toprak, krağı çalmış patlıcan
yarım kalan içkiler, izmarit dolu bardak
cızırtılı melodiler ve kuşluk vakti manzarası
ağrılı bir baş, betonlaşmış bir vücut
duygu durum bozukluğu ve fırtına öncesi sessizlik
kalpteki hegamonya ve emperyalist egemenlik
kriz, afet, alarm, acil durum ve seferberlik
beklenmeyen durumlar, istenmeyen olaylar
yabancı maddeler, gaz bombaları ve molotoflar
her yer sis, geceler sessiz ve gözlerim neşesiz
batan güneşin son parıltıları ve marinaya çekilmiş yatlar
huzursuzluk, haksızlık, çekilmesi güç bir yalnızlık
oyunbozancılık, mızıkçılık ve mızmız bir çocuk
müzikal bir trajedide üç perdelik yanlışlık
telafisi zor değil, sade masum bir gülücük
bir öpücük, bir tılsım, bir büyü etkisinde
kurbağadan dönüşecek o prense..

ulaş tuzak