SOSYAL MEDYA

SOSYAL MEDYA
ulastuzak

24 Kasım 2019 Pazar

Beni Takip Et @ulastuzak


Ağustos'un son haftasıydı, İzmir'de yapıcak hiç bi işim kalmadı. Keza Bodrum'da da.. Kuzenin düğününü yaptık, ertesi sabah yükledim arabayı bikaç parça ıvır zıvırımla, sonra ver eleni İstanbul..

Yol boyunca kafamı o zehirli düşünceler uyuşturmasın diye malum yolculuk uygulamasından birini buldum ve İstanbul'a kadar onunla sohbet ederek geldim.

Üsküdar'da internet uygulaması aracılığı ile bulduğum bir ev arkadaşının kiraladığı odaya yerleştim.

Fethi Paşa'dan görünen o muazzam İstanbul Boğazı manzarasına vuruldum. Sabahları orada biraz yürüyüş yaptıktan sonra sosyal tesislerde kahvaltı yapardım. Kahvaltıda o gün ne yapıcağım konusunda düşünür, kendimce çok önemli ama aslında hiç bi önemi olmayan plancıklar yapar uygulamaya çalışırdım. Yalnız şundan çok emindim, ne yaparsam yapayım asla geri dönmeyecektim. Bu benim kırmızı çizgim olacaktı. Bu kez pes etmek yoktu. İstanbul'u yenmeden geri dönmek yüz kızartıcı bir suç olacaktı benim için. 

Bizim Ati ile buluştum, Aksaray'daki sahnemizde görüştük ve tiyatro ile ilgili aksiyonlarımız hakkında planlar yaptık. Kararlıydık, İzmir'deki başarımızı İstanbul'a da gösterecektik. Bunun için Ataşehir ve Ümraniye'deki oyunlarımızla işe başladık. Bir yandan oyunları oynamaya, diğer yandan yeni oyun bağlantıları için görüşmeye devam ediyorduk. Üsküdar ve Kadıköy pilot bölgemizdi. Ama Ati Bağcılar'da oturduğu için o bölgeyi de hedef listemize aldık. Orda da oyunlar oynadık.

TV sektörü her zaman aklımın bir köşesinde yatıyordu. 2012'de ilk İstanbul deneyimimde bi dizi işim olmuştu. Sonra maddi sebeplerden dolayı İstanbul'da kalamadım. Ama şimdi tekrar İstanbul'dayım madem, o zaman yarım kalan maceramı bitirmek adına ajans ve menajerlerle görüşmeler yaptım. Güncel showreel oluşturmak adına bi kaç diziye bölüm oyuncusu olarak gittim.

Haa bu arada, pek hesapta olmayan ama ihtiyacım olan biriyle tanıştım ve ilişkim başladı. Hemen hemen her gün buluşuyor, geziyorduk. yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyordu adeta. Derken işler sebebiyle Üsküdar'dan Beşiktaş'a taşındım. Ne olduysa ondan sonra oldu.

Yaklaşık 1 ay boyunca Mecidiyeköy - Levent arasında iş görüşmeleri trafiği yaşarken bir telefon çaldı. Maslak'ta bir ofise çağrıldım. Gittiğimde karşımda Doğa Sülen vardı. Başvurular arasından dikkatini çektiğini ve tanışmak istediğini söyledi. Tanıştık, konuştuk ve anlaştık.

O günden sonra  sevgilimle ilişkim esrarengiz bi şekilde bozulmaya başladı. Halbuki bu haberi ona söylememiştim bile. Hatta kimseye söylememiştim. Sadece her şey netleşince Ati ile Florya'da buluştuğumuzda onunla paylaştım. Onu da tiyatro işlerimiz aksamasın diye.

Kızla fazla görüşemiyorduk, o karşı tarafta yaşıyordu. Bu yüzden 'Beni Takip Et' olmadan hemen önce Kadıköy'e taşınma planları yapıyordum. Ancak bu haber gelince onu da oyalamaya başladım galiba farkında olmadan. Bir de yarışmanın başlama süreci uzadıkça ben de fazlasıyla gerildim. Görüşmemizden neredeyse 1 ay sonra kadar başlamıştı yarışma çünki.

Bu süreci tatlı bir şekilde atlatabilmek için hafta sonu Büyük ada planı yaptım. O da çok gitmek istiyordu, ne zamandır konuşuyorduk üstünde zaten. Bienal falan da vardı hem, davrandık bostancıya vardık. Akşam vapuruyla Adalar'a doğru açıldık. Gün batımının uçuşan martılarıyla oluşturduğu İstanbul silüeti manzarası karşısında şuursuz bir romantizm yaşıyorduk.

Ada'ya indiğimizde bir tur atıp o gece kalacağımız yeri ayarladık. Ardından sahilde bir meyhanede rakı balık tabiki de. Gecenin ortasına doğru kalkıp kalacağımız yere giden, sahilin bir arka sokağındaki bi ara yoldan gelen bangır bangır seslere kayıtsız kalamayıp adımlarımızı o tarafa çevirdik. Meyhaneden kalkan herkes oradaydı. Adeta yaza veda partisi veriliyordu. Tıpkı Bodrum'da bir barda eğleniyordu herkes. 

Öğlene doğru uyandık, hava müthiş.. İstanbul manzaralı balkonumuzda kahvaltımızı yapıp çıktık. Adayı tavaf ettik. Faytonların arasından seke seke bienalin olduğu mekanları gezdik. Akşama doğru tekrar vapura bindik ve bostancıya döndük.

Süreyya plajında el ele kol kola yaptığımız yürüyüşün son görüşmemiz olacağını hiç tahmin etmemiştim.Saat gece 02.30 gibiydi ayrıldığımızda ve bi daha da hiç görüşmedik, konuşmadık..

Son tiyatro oyunumu ise bundan bi kaç gün sonra Ataşehir'de oynamıştık sanırım. Ondan sonra da Suadiye'de küçük bi reklam çekimim oldu ve ardından tüm işi gücü bırakıp Beni Takip Et evine girdim. Aslında beynimin içindeki herşeyden kaçmak arzusuyla buradaydım. Zira bu arzumun burada gerçeklelmesi ve hatta olayları farklı maceralara sürüklemesi, beni fena halde şaşırtmış oldu.

Yayında ilk haftamızı geride bıraktık, tüm ekibin üzerinde 2 haftalık yorgunluk. Neyseki o aşırı stress gitmişti üzerimizden, şimdiyse artık hem dinlenmemize hem de eğlenmemize bakıyoruz.

Son olarak yarışmacı arkadaşlarımın 1 haftalık süre sonunda ünlü gibi davranmalarını büyük bir keyifle izliyorum, hepsine de ayrı ayrı başarılar diliyorum ;)

@ulastuzak