SOSYAL MEDYA

SOSYAL MEDYA
ulastuzak

9 Mayıs 2010 Pazar

Hayat Arkadaşı

Öyle bi haldeyim ki tarif etmek çok güç.. içinde bulunduğum durum ve ruh hali alıp götürüyor beni mağma katmanına yeryüzünün.. ellerim terlerken ayaklarım üşüyor ve bu paradoks beni bir hayli endişelendiriyor..
Sevdiğim beni anlamakta güçlük çekiyor yahut ben mevcut durumumu ifade etmekte yetersiz kalıyorum ve tekrardan sarılıyorum kelimelerin diyarına..
Sorunsuz ve sonsuz huzur bi insana bahşedilen en büyük dünya nimeti olsa gerek yada bu duygusal ideolojiyi bi kenara bırakıp sadece mantıksal parameterelerin olasılıklarıyla ilgilenmeli ve istatistiksel açıdan anlamlı olup olmadıklarını test etmeliyiz galiba.. bu testi yaparken de en çok dikkat edeceğimiz husus kalbimizin derin sularında alabora olmamaktır sanırım..
Hepimiz hayatta bi arkadaşa ihtiyaç duyar, bazen de ileri gidip bi arkadaştan daha çok şeyler bekleyebiliriz.. duygularımızı, düşüncelerimizi, dertlerimizi, sırlarımızı kısacası yalnızlığımızı paylaşıcak güvenilir bir dost arar dururuz heran yaşadığımız çevrede.. fakat bulabiliyor muyuz aradığımızı tartışılır.. bence aradığımız kişi sevgili değildir, aranan kişi hayat arkadaşı olmalı.. çünkü sevgili demek salt romantizm demektir ve mantıksal hiçbir önerme zihinde canlandırılamaz, bu duruma hayatı toz pembe görmek te diyebiliriz heralde.. gerçek dışı yaşanan bu süreçte birçok gerçek dışı problemler de türeyebilir çözümü olmayan.. işte bunlara paradoks diyoruz matematikte kısaca.. ama bence büyük bir yanılgı içerisindeyiz toplum olarak ve bu paradoksun çözümünü ayrılmakta görüyoruz.. oysa ayrılmak daha büyük bir başa bela.. yine bakabilirsek mantıklı olarak bu duruma, hayat arkadaşı olabilmenin ne kadar büyük olduğunu görebiliriz bir sevgiliden..
Hayat arkadaşı sevgili gibi bencil değildir, size verdiklerini bir anda geri almaz.. sizi sever sadece.. sizi sevmeyi sevmek gibi kendi sevgisini sevmez yada sizin onu sevebilme ihtimalini düşünmek gibi bi beklenti içine girmez.. yaptığı ve söylediği her şeye karşılık beklemez hayat arkadaşı.. kendisini kabul ettirme derdi yoktur, eşitlenmek istemez, alçakgönüllüdür.. sizin arkadaşlarınızı sizden daha çok sever ve sizi bile sizden daha iyi tanır.. siz onunla ilgilenmediğinizde size küsüp çeşitli tripler yapmaz.. çünkü bilir ki şuan ne olması gerekiyorsa o oluyordur.. kıskanmadığınızda sizi kendisini sevmemekle suçlamaz.. sonsuz güven duyar ve bu güveni hissettirir, sevgili gibi sana güveniyorum deyip te sürekli güvenmediğini göstermez hayat arkadaşı.. her zaman arkanızda değil, her zaman yanınızdadır hayat arkadaşı, ona ihtiyacınız olduğunda arkanızı dönmek zorunda kalmazsınız..
Olan biten yaşanan her şey iki ki kişi arasında kalır.. sorunlar bile o kişilerin sırlarıdır ve bu sırları kimseye anlatmaz hayat arkadaşı.. hayat arkadaşı olgundur, çocuklar gibi her problemine annesini yada babasını karıştırmaz.. kendi çözmeye çalışır her koşulda.. çözüm bulamazsa intahar etmez , aksine çözümsüzlüğün intaharına neden olur.. zor bulunur hayat arkadaşı, herkes bulamaz, herkes olamaz.. hayat arkadaşı öyle kolay kolay yetişmez, bikaç ay değil yıllar gerekir.. sabırlıdır hayat arkadaşı pes etmez hemen, sevgili gibi duygularına yenik düşüp isyan etmez, iftira etmez, kötü düşünmez hiç bizaman.. sorunları çözmede psikologlardan daha kabiliyetlidir hayat arkadaşı, olaylara bencilce yaklaşmaz ve çözümleri egosunu tatmin etmek için bulmaz.. tek derdi huzurdur onu da hayat arkadaşında bulur..
Hayat arkadaşı erdemlidir, yüce bir kişiliktir.. baktığında değil yanına yattığında, konuştuğunda anlarsın bu erdemi, bu yüceliği.. ne en yakın dosta benzer ne anaya ne babaya ne de tanrıya, hayaran bırakır kendine davranışlarıyla ve hiç bi zaman bu büyüyü bozmaz hayat arkadaşı..

Ulaş Tuzak

Hiç yorum yok: