SOSYAL MEDYA

SOSYAL MEDYA
ulastuzak

10 Ocak 2012 Salı

Çeyrek Asırlık Bir Sır

Zamanın buruk ve ince çizgisi üzerinde
Okaliptus ağaçlarının ayışığı gölgesinde
İnciraltı yollarında el ele koşardık,
Hele bir de yağmur yağdığı zamanlar
Aynı şemsiyenin altına sığmaya çalışırdık..
Kediler dolanırdı peşimizde
Minik bir yavrusu vardı hatırlar mısın?
Göl kenarına oturmalarımız vardı
Martıların balıklara dalışını izlerdik
Türkevini türkü evi sandığımda
Bana ne de güzel gülerdin..
Zorla seni seviyorum dedirttiğin
O kaydıraktan kayarken
Nasıl oldu da unutmuştun
Kentkartını çimlerde..
Tahteravalliye binerdik bi de
Eve gitmeden durakların dibinde..

Gönlüm çalkalanıyor galiba
Dibe çökmüş tortular bulandırıyor beni
İçmeye başalamadan önceki ayran gibi tıpkı
Köpürüyorum çalkalandıkça..

Ayranın bir sırrı vardır bilir misin?
Fazla çalkalanan ayrandan tereyağı olur
Küçükken köyde görmüştüm yayıkların içinde..
Benim de benzer bir sırrım var içimde
Söylemeye cesaret edemediğim belki de,
Ama artık ne önemi var sırrın mırrın
Etmeye ne gerek var mırın kırın
Çıkardım ağzımdaki baklayı
Ben ayran gönüllüyüm sevgilim..

Ulaş Tuzak

Hiç yorum yok: