SOSYAL MEDYA

SOSYAL MEDYA
ulastuzak

18 Haziran 2015 Perşembe

yapma be kâmil..

O, çocukluğumun en coşkulu en zeki en iyi en eğlenceli arkadaşıydı. Hep iddialı hırslı biriydi. Basketi en iyi o oynar, hep üçlük atma yarışı yapardık 100. yıl ilköğretim okulunun bahçesinde, futbolu da iyi oynardı, fanatik fenerliydi, sarı saçlarını geriye tarardı, karizma olurdu. Beş taş, cicoz, gazoz kapağı, kibrit kutusu.. ne kadar orijinal oyun varsa hep birlikte oynadık. Bi tek uzun eşekte hep yastık olurdu çünkü iri cüsseliydi kâmil. İnşaatlardan kuma atlar, sapan yapıp sokak lambalarını patlatır, tanımadığımız insanların bahçelerine girer eriklere dutlara dalardık. Bisikletle livatyaya denize kaçatdık, büyüyünce biraz edincik altındaki kampa da gittiydik. İyi yüzerdi, iyi atari oynardı, playstation da ilk onunla kapışmıştım. Atari salonlarında kola kutusundan sahte jetonları onla yapmış yakalanmıştık. Tüpçü arabasının arkasına tutunup giderken nasıl düşüp yuvarlanmıştın yerde hala aklıma geldikçe biraz gülüp sonra hüzünleniyorum haline. Güreşe de beraber gitmiştik be kamil, antremanların neşesiydin, ağır siklettin, en sempatik sendin, iki kilo ter atar vıcık vıcık ederdin minderi, sonra tişörtünü sıkıp suyunu çıkartır,ardından iki buçuk litrelik suyu bi dikişte içerdin kâmil. Diş etlerin kanardı bi de, çok gariplik vardı, her halin acayipti kamil. Ama çok zekiydin, süper liseyi bitiren tek tanıdığımızdın mahallede, burslu almanyaya gidip İngilizce öğretmeni olduğuna hiç şaşırmadım, gururlandım. Annelerimizin örnek gösterdiği evlattın, annene hep yardım ederdin evde, oysa annenin de erkenden lanet hastalıktan göçüp gideceğini biz bilmezdik, acaba sen bildiğin için mi böyleydin? Ah be kardeşim, ah be çocukluk arkadaşım kâmil neden sen de erkenden, gencecik göçüp gittin, hem de ardında gözü yaşlı bir eş, kucağında yetim bi çocuk bırakarak..

Hiç yorum yok: