SOSYAL MEDYA

SOSYAL MEDYA
ulastuzak

8 Ocak 2011 Cumartesi

Tatminsiz Egolar

Ey Sanatçı;
İçerinde belirsiz bir yerde oluşmuş tanı koyulamayan hastalık olarak patlak verir ilk olarak..
Sonra yavaş yavaş büyür kanser edasıyla ve kocaman oluncaya kadar fark edilmez..
Ya aldırman gerekir ya da kandırman onu aksi halde ömründen ömür gittiğini görürsün..
Kandırmanın yolu oldurmaktır yani gerçekleştirmek istenen şeyi, peki ya mümkün değilse?
İşte o zaman iç savaş başlar taa kan pompasının ortasından ve kanalize olmaya başlar borulardan uykulara.. Duygu durum bozuklukları kendisini göstermeye başlar hafiften ve manik sendromlar gün ışığına çıkıverir gözlerdeki ferden..
Doyumsuzluğa yüz tutmuştur bu egolar, ne kadar rahatlatmak istesen de kendini yalnızca şu anı kurtarabilirsin, akabindeki an için maalesef henüz bilinebilen bir durum söz konusu değil. Büyük olasılıkla hal ve tavırlardaki agresiflik yeniden ateşlenmeye başlıcak, ellerdeki titreme artıp göğse kadar ulaşan bir sızı nefes almayı zorlaştırana dek sürecek bu dar alandaki kısa paslaşmalar..
Ne kadar dayanabilir bir insan iradesi ve sabrı bu psikopatça saldırılara karşı? Her yeni gün bambaşka bir arzu bambaşka bir sızıyı da beraberinde getirirken. Tüm kasları kasıntıya çeviren düşünceler mayın gibi döşeniveriyor dentridlerrden aksomlara impulslar yardımıyla..
Hiç yorulmuyorlar, dur durak nedir bilmiyorlar, geçen her zaman beni daha da korkutuyorlar.. Ne şekilde olursa olsu hep daha fazlasını istiyorlar ve ben artık yetişemiyorum bu amansız komutlara..
Bi oyundu başlarda bu egolar ama artık can sıkıntısından başka bir şey değil.. Onlar olmadan daha huzurludur insan, çünkü ruhu acıktıran bu egolar olmayınca hep tok hissedersin kendini ve mutlu olursun.. Ne kadar egon varsa o kadar mutsuzsun arkadaş.. Ya vazgeç şimdi ya da sonsuza kadar onları tatmin etmek için uğraş..

Ulaş Tuzak

Hiç yorum yok: