SOSYAL MEDYA

SOSYAL MEDYA
ulastuzak

19 Kasım 2024 Salı

İzmir’den Paris’e Aşk Hikayesi

Alsancak garından girdim içeri

Ne bir tren vardı ne de eseri

Eğer demiryolları kaderse böyle

Nasıl gidicem şimdi Paris'e söyle

/

İzmir'den Paris'e yoktu bi tren

Aşkımızı başlamadan buydu bitiren

Ne var ki Paris'te bi Eiffel Kulesi

Daha güzel İzmir'deki Saat Kulesi

/

Paris'in ne denizi ne martısı var

Ne de bizi anlatan bi şarkısı var

O güzel şaraplardan Şirince'de var

Paris'e dönmeye şimdi ne gerek var?

/

İzmir'den Paris'e yoktu bi tren

Aşkımızı başlamadan buydu bitiren

Ne var ki Paris'te bi Eiffel Kulesi

Daha güzel İzmir'deki Aşk hikayesi

28 Temmuz 2024 Pazar

Temmuz

Akdeniz akşamları bir başka oluyor

Hele bir de aylardan temmuz ise

Bam bam aşka..

/

Geldiğini bile anlamadan gidiveriyorsun

Sensiz Akdeniz öksüz kalıcak şimdi

Ege'de bari birazcık daha takılsak?

Ömrümüzde daha kaç temmuz kaldı ki zaten?

Hem senden sonra da Yaz bitiveriyor hemen

Dur azıcık daha, Gitme len!

/

Şarkıların dalgalarla aşındığı

Aşıkların kumsallara taşındığı

Romantizmin nirvanaya ulaştığı

Ne aşklar yaşanıyo sende be temmuz?

/

Üzüyorsun beni,

Aziz, Ulu, Kutsal Temmuz

/

Her sene Haziran'dan sonra

Ağustos'tan önce

Kocaman bir karadeliksin ömrümde

Kirli ve siliksin düşlerimde

Düşmem bir daha peşine

Hoşçakal sevgili Temmuz..

/

Ah temmuz, Vah temmuz

Balayı gibi yalan bi aysın sen de..

16 Haziran 2024 Pazar

ikibinyirmidört ilk yarı

garip ama yine hemen hemen 1 yıl sonra gecenin pardon sabahın 5ine doğru yaklaşırken uykumdan uyandırılıp içime yazma isteği geliyor. bu kadar da tesadüf olacağını sanmıyorum. kesinlikle bunlar bana tıpkı taa 17 sene önce başlattığı gibi şu anda da devam ettiren gizemli bir gücün eseri. yaklaşık son 2 haftadır gördüğüm rüyalar silsilesi ve sürekli bu saatlerde uyandırılmam da tesadüf değiller. hayat bana bişeyler anlatmaya çalışıyor. herkes uyurken benim bu hayatın farkındalıklarının farkında olmam gerektiğini göstermeye çalışıyor kesinlikle. bense boşuna korku ve endişe duyuyormuşum meğer. halbuki bunu ben istedim zaten.. Yıllardır gerçek ne? yaşamın amacı ne? gibi cevabı gaipten beklediğim upuzun sancılı bir varoluşsal süreci yaşıyor olmam da bi tesadüf olamaz heralde.. şimdi anlıyorum hatta şimdi daha iyi anlıyorum demek daha mantıklı.. neyi çağırdınızın farkına varın.. neyi içinizden sürekli tekrarladığınızın farkına varın.. onlar gerçekten büyüdür. iyi ya da kötü her neyse herkesin içinde tekrar eden loopa girmiş tünellerdeki bilgilendirme amaçlı radyo frekansı gibi bir ses vardır ve ses her geçen gün gerçekleşmeye somutlaşmaya bir adım daha yaklaşmaktadır. işte tam da bu yüzden bu sesi ya da sesleri şimdiden kontrol altına almak gerek.. çünkü bu sesler gerçek hislere, hisler eylemlere, eylemler olaylara dönüşüveriyor.. güzel sesler duymaya, güzel eylemler yaratmaya ve güzel olaylar yaşamaya olan inancımızı devam ettirmek dileğiyle.. yeniden görüşene dek hoşçakalın.